Meme Estetiği
Meme Estetiği Nedir, Nasıl Yapılır?
Meme estetiği, kadınların göğüslerinin görünümünü iyileştirmek için yapılan bir dizi cerrahi işlemi içerir.
Bu işlemler genellikle meme implantları (silikon) kullanılarak gerçekleştirilir. İmplantlar, meme dokusu ve göğüs kafesinin ultrason ve mamografi görüntülerinde herhangi bir değişikliğe neden olmadığı için tercih edilmektedir.
İmplantlar, koltuk altından, meme altından, areola içinden veya göbek deliğinden yapılan deri kesileriyle yerleştirilebilir.
Ameliyat ve İyileşme Süreci Nasıldır?
Meme estetiği ameliyatlarından sonra ortalama iyileşme süresi bir haftadır. Bir hafta sonunda hastalar araba kullanmak gibi günlük işlerini yapabilmektedirler. Birinci ayda hafif spora, ikinci ayda ağır spora başlamaktadırlar.
Meme Estetiği Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Meme estetiği sonrası, hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak ve en iyi sonuçları elde etmek için bazı önemli noktalara dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu noktalar arasında düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve doktorun önerdiği ilaçları düzenli olarak almak bulunmaktadır.
Meme Estetiği Türleri
Meme büyütme ameliyatı, meme implantlarının meme dokusunun veya göğüs bölgesi çevresindeki kasların altına yerleştirilmesiyle yapılır. Bu prosedür, göğüslere hacim kazandırır ve şeklini istenen görünüme dönüştürür.
Meme dikleştirme ameliyatı, sarkma ve hacim kaybı şikayeti olan hastalarda planlanır. Bu işlem sırasında, meme-iç areola altından kesi yapılarak yuvarlak şekilli bir implant yerleştirilir.
Meme Estetiği Sık Sorulanlar
Meme Estetiğinde Hasta Ne İster
Operasyon öncesinde meme büyütme için kullanılacak implantın büyüklüğüne (cc) karar vermede en önemli faktör hastanın kendisidir. Cerrahın hastanın vücut tipi ve ölçülerine göre gerekli planlamayı yapabilmesi için hastanın operasyondan ne beklediğini, ne büyüklükte ve şekilde bir meme istediğini net bir şekilde anlatması gerekir.
Birçok kadın göğüslerinin görünümünden rahatsız veya mutsuzdur çünkü göğüslerinin nasıl göründüğü kadınlar için önemlidir.
Meme olgunlaşması genellikle 18 yaşına kadar sona erer.
Ancak bazen göğüslerin görünümüyle ilgili bazı sorunlar ortaya çıkabilir; örneğin göğüsler çok küçük olabilir.
Hiçbir ilaç ya da krem onların büyümesini sağlamaz. Meme boyutunun çok küçük olduğu durumlarda en etkili ve sağlıklı yöntem, memeleri büyütmek için meme implantları (silikon) kullanmaktır. Meme implantları meme dokusu ve göğüs kafesinin ultrason ve mamografi görüntülerinde herhangi bir değişikliğe neden olmadığı için tercih edilmektedir. Memelere yağ transferini tercih etmememizin nedeni ise bu yöntemin meme dokusunun izlenmesinde sorun yaratabilmesidir.
GÖĞÜS IMPLANTLARI
Meme implantları temel olarak çekirdek malzemelerine göre iki kategoride sınıflandırılır. Her iki tip de silikon dış kabuğa sahiptir. Meme implantları koheziv jel implantlar ve sıvı implantlar olarak kategorize edilir. Koheziv jel meme implantları silikon jel ile doldurulurken, sıvı implantlar salin ile doldurulur. Meme implantı türlerinin hiçbiri vücutta herhangi bir bozukluğa, hastalığa veya kansere neden olmaz. Biz hastanın onayı ile koheziv jel implantları kullanmayı tercih ediyoruz.
İki meme implantı şekli yuvarlak ve gözyaşı damlasıdır. Hastaya yapılacak ameliyatın türü de kullanılacak implantların şeklinin belirlenmesinde rol oynar. Silikon dış kabuğa bağlı olarak dokulu veya düz yüzeyli implantlar kullanılabilir.
- Dokulu yüzeyli implantlar daha çok gözyaşı damlası şeklindeki implantlar için tercih edilir.
- Düz yüzeyli yuvarlak implantları ise hastanın onayı ile kullanmayı tercih ediyoruz.
Bu tip implantlar dönmezler; yumuşak ve doğal memeye benzer kıvamda oldukları için dışarıdan hissedilmezler. Kişi yatar pozisyondayken göğüsler yuvarlak ve sıkı görünmelidir, kişi ayaktayken göğüsler doğal bir gözyaşı damlası şeklini alır.
Görünür bir çıkıntı veya dalgalanma olmayacaktır. İmplantlar koltuk altından, meme altından, areola içinden veya göbek deliğinden yapılan deri kesileriyle yerleştirilebilir.
Örneğin sarkma ve hacim kaybı şikayeti varsa; meme dikleştirme ameliyatı planlanır ve meme-iç areola altından kesi yapılarak yuvarlak şekilli bir implant yerleştirilir. Böylece implant için kas örtüsünden oluşan bir meme dikleştirme mekanizması oluşturup sarkmayı önlüyoruz. Eğer pitozis (sarkma) yoksa koltuk altından, meme altından veya areola içinden kesiler yapılarak implantlar göğüs kası fasyasının altına yerleştirilir.
Hastanın istekleri, meme yapısı, göğüs kafesi yapısı yukarıdakiler için belirleyici faktörlerdir. Biz implantları koltuk altından yapılan kesilerle göğüs kası fasyası altına yerleştirmeyi tercih ediyoruz. İmplantlar fasya altına yerleştirildiğinde meme ve kas yapısının bütünlüğü kaybolmaz ve bu düzenli egzersiz yapanlar arasında en çok tercih edilen tekniktir.
Bu tekniği benzersiz kılan, robotik bir kol ile 20 x zoom endoskopi yapmanın mümkün olmasıdır. Girişi ve diseksiyonu kolaylaştıran bu teknik, operasyonun neredeyse hiç kanama olmadan tamamlanmasını sağlar. Robotik kol ile endoskopi destekli teknik kullanıldığında implantlar cerrahi ceplere daha kolay ve daha hassas bir şekilde yerleştirilir. Kanama olmadığı için ameliyat sonrası drenaj gerekmez. Kesi implant yerinden uzakta olduğu için kesi üzerinde zorlanma olmaz ve iyileşme bozulmaz. Kesiğin yarılıp açılması ve enfeksiyon riski yoktur ve görünür yara izi yok denecek kadar azdır.
Kesi koltuk altındaki doğal kıvrımlardan yapılır, bu nedenle ekstra, görünür bir yara izi olmaz ve en iyi kısmı memede yara izi kalmamasıdır. Ağrısız bir tekniktir ve hasta operasyondan sonra nispeten rahat hisseder. Yöntemin tek dezavantajı kol hareketlerinin 1-2 hafta süreyle kısıtlanmasıdır.
3D BASKI TEKNOLOJİSİ İLE AVSAR MASKESİ
Ameliyat sonrası memenin tam boyutunu ve şeklini gösteren 3D Avşar Maskesi, hem hekimin ameliyata hazırlanması hem de hastanın ameliyattan önce yeni memelerini görüp onaylaması için çok önemli ve yararlıdır. Buna “öncesi-sonrası simülasyonu” denir ve bu 3D baskı teknolojisini bu alanda ilk kullanan kişi Dr. Avşar’dır ve şimdi bu teknik Avşar Maskesi olarak bilinmekte ve dünya çapında kullanılmaktadır. Bu teknikte önce hastanın göğüsleri taranarak 3 boyutlu bir model oluşturuluyor. Veriler bilgisayarda işlendiğinde hasta için en uygun göğüs şekli ve boyutu bulunur. Bu işlem sırasında hastanın beklentilerini ve yorumlarını duymak önemlidir, bu nedenle bir 3D maske oluşturulur ve gözden geçirilmesi için hastaya verilir.
Bu tekniği diğerlerinden ayıran en önemli unsurlardan biri, hastanın yeni göğüslerini görmesine, dokunmasına ve deneyimlemesine olanak sağlamasıdır. Böylece hasta operasyona gönül rahatlığıyla girmekte ve istenmeyen bir sonuçla karşılaşma riskini en aza indirmektedir.